
Selçuk Bayraktar’dan GTÜ’lü öğrencilere Milli Teknoloji Hamlesi dersi
Baykar Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Gebze Teknik Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi.
Baykar Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, bugün Gebze Teknik Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi. GTÜ Kongre ve Kültür Merkezi ana salonunda GTÜ’lü öğrencilerle buluşan Bayraktar, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yapılan çalışmalar ile ilgili öğrencilere sunumda bulundu. Öğrenciler tarafından büyük ilgi gören Bayraktar günümüz teknolojisi ve geleceğin teknolojisi ile ilgili bilgiler paylaştı. Etkinliğe Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yaşar Çakmak, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, Gebze Teknik Üniversitesi akademik kadrosu ve öğrenciler katılım sağladı.
Baykar Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, sohbet eşliğinde yaptığı sunumda, “Yüzyıllar öncesinden bu yana kadar insanlar hep hava alanında çalışmalar yapmıştır. Mesela Ahmet Çelebi, Galata kulesinden İstanbul’a uçtuğunu iddia ediyor böyle bir uçuş teknik olmasa bile deneme bile kıymetli. Havacılık olarak baktığınızda ise Osmanlı filosu havacılık kurmaya başlıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi yatırımlar yapılıyor. 1950 kere varıncaya kadar dünyada yeni doğan havacılık teknolojideki yeni buluşlarla birlikte birleşmeye başlıyor. Bunu sörf dalgasına benzetebiliriz. Dalganın arkasında kalırsak bir sonraki dalgayı yıllarca beklemek zorunda kalabiliriz. Teknolojiyi erken yakalayanlar önlerde oluyor geç yakalayanlar geri de kalıyor. Aslında biz havacılıkta ilk var olanlardanız ama bir süre sonra geriye düşmeye başlıyoruz. Eğer o dönemlerde o dalgaları yakalamış olsaydık şu an belli uzay araçlarından bahsedecektik. Geçmişten bugüne bakacak olursak bayağı geriye gittik. Peki bir sonraki dalga dediğimiz nerede gelişti? İnsansız hava araçlarında gelişmeye başladı. Telefondan örnek verelim mesela eskiden neredeyse sadece Nokia vardı ve o dönemlerde birileri günün birinde akıllı telefonlar yapılacak dese Nokia’dan başka bir marka düşünemezdi ama ne oldu Nokia gerisinde kaldı.
Baykar’ın 2000’li yıllardaki haline bakacak olursak, Baykar ufak bir ekiple kurulmuş bir aile girişimi. Otomotiv alanındaki parçaların üretimine dayalı kurulmuş bir firma. Zamanla gelişti, dönüştü teknolojiyi takip etti. Hayatımıza uçan mobilite geliyor artık. Adım adım geleceğini görüyoruz. Bütün havacılık firmaları da bu alanda çalışıyor henüz ortaya çıkmış bir şey olmasa da bunun çalışmaları şu an yapılıyor. Akıllı uçan arabalara doğru gidiyor . Hayatımızda bu teknoloji bir gün olacak. Şu anda insansal araçlar deyince savunma sanayi geliyor aklımıza ama hayatımıza giren çoğu yenilik savunma sanayi sayesinde oldu. Ne zaman ki sivil sahaya giriyor o zaman çok daha büyük bir etkiyle hayatımıza tesir ediyor.
Baykarın temel felsefesinden bahsetmek isterim aslında size biraz. Biz yola çıkarken, ne yaparsak yapalım milli olsun dedik. Hem bağımsız olması açısından hem de sivil alanda kendiniz tasarlamıyorsanız milli olacak dedik. Özgün olsun dedik zaten yüzyıllarım verdiği bir aşağılık kompleksi var o yüzden özgün olsun kendimizin olsun dedik. Buna inanan çok azdı dünya markası olacağımıza inanan çok azdı. Belki başka alanda inanıyorlardı ama bu alanda inanmıyorlardı. Başkalarının kopyası olmasın istedik. Düşünün Mimar Sinan’ın eserlerini tek olması dünyada ünlü olur muydu? Bilim ihmal etme üzerinden çalışır yani matematiğin diliyle biz ihmaller üzerinden yazarız. Bu yüzden biz çok ihmal edilir bir yerdeyiz. Temel bilgiyi oluşturan pozitif bilimciler yaptığı çalışmalardır. Diğeri ise sahada dosdoğru ilerlemektir. Ne yaptığınız ve nasıl yaptığınız çok önemli.
BU UÇAKLAR DEVRİM YAPACAKLAR
Dünyanın her tarafında haberlerimiz geçiyor. İnsansız hava araçlarımızın başarılarından bahsediliyor. Bayraktar TB3 ve Mius uçağımız var tasarladığımız ve bu uçaklar bir gün devreye girerse devrim yapacaklar. İnsansız bir şekilde inip kalkma özelliğine sahip. 20 senede 3 tane insansız hava aracı yapmışız. 3 tane platform var bu alanda. Dünyada başarılı olan teknoloji liderlerine bakınca yoğunlaşmayı görüyoruz. Dünyada 200 e yakın girişimler var. Bugünden firmalar çalışıyor. 10 sene sonra belki bambaşka bir yerde olacak bu teknoloji.
GELECEĞİN TEKNOLOJİSİNİ YAPACAK ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİYORUZ
Dinazorlar 200 milyon yıl önce yer yüzünde yaşayan varlıklardı. En gösterişli en ihtişamlı varlıklardı. Dünyaya tek bir taşın çarpmasıyla yol oldu dinazorlar. Taş çarptığında oluşan döngü sonrasında dinazorların en büyük avantajları dezavantajlarına döndü çünkü 200 kilodan fazla olanların beslenebileceği kadar ürün yoktu. Bu yüzden hayat tek bir taşa bakıyor. Bizim insansız hava aracı yapabilmemiz için hem ekosistemin hem toplumsal paradigman değişmesi gerekiyor. Bizde bunun sonucunda vakıf kurduk. Çalışmalar başlattık. Hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından hem de Çalışma Bakanlığından destek aldık. Maddi olarak her şeyi kendimiz yapıyoruz, maddi olarak kimseden destek almadık. Geleceğin yüksek teknolojisini yapacak öğrenciler yetiştireceğiz orada ”dedi
0 YORUM